Yapay Zekanın Altın Çağı

Amazoncom’un kurucusu ve Blue Origin’in CEO’su olarak tanınan Jeff Bezos’a göre yapay zeka korkulacak bir kavram değildir. Aksine, heyecan verici bir hadisedir. Washington’da Internet Derneği’nin yıllık galasında konuşan Bezos, katılımcılara yapay zekanın Rönesans dönemine girdiğini ve sadece bilim kurgudan ibaret olan problemleri çözebildiğini belirtti.

Bezos sözlerine şunları da ekledi: “Şu an Rönesans’tayız, bu bir altın çağ. Özdevimli öğrenme ve yapay zeka ile çözemeyeceğimiz problemleri şimdi çözebiliyoruz. Ve doğal dil anlama, makine vizyonu problemleri de göz önüne alındığında bu harika bir Rönesans dönemi.”

Yapay zekaya insanlığın çöküşü olarak bakmamayı tercih eden Amazoncom kurucusu bunun her işletmeyi ve alanı güçlendirip geliştireceğini ve özdevimli öğrenme olmadan hiçbir kurumun tamamen gelişemeyeceğini ifade ediyor.

Yapay zekanın iki kabul edilmiş anlamı var: mevcut özdevimli öğrenme üzerine dayanan kavram ve süper zekanın gelecekteki hali. Bezos ise daha çok özdevimli öğrenme üzerine konuşuyor ve Amazon’un yapay zeka ile Alexa gibi özelliklerini nasıl geliştirdiğinin altını çiziyor.

“Özdevimli öğrenmeden edindiğimiz pek çok değer yüzeyin altında gerçekleşiyor: gelişmiş arama motoru sonuçları gibi. Müşteriler için gelişmiş ürün önerileri, envanter yönetimi için gelişmiş tahmin ve dahası.” Bezos’un da söylediği gibi bütün bu gelişmeler girişimler için de hayli bir önem taşıyor.

Alexa ve benzeri hizmetlerin yanı sıra yapay zekanın öğrenme kabiliyeti geliştikçe bir insan haline geliyor, hatta insandan daha yetenekli bile olabilir. Yapay zeka araba sürebiliyor, tıpkı bir insan gibi. Yapay zeka doktor, avukat ya da bir kahve dükkanında çalışan barista kılığına girebiliyor. İnsan oyunlarında zamana karşı yarılabiliyor, müzik ve resim alanında bile hünerlerini sergileyebiliyor. İşte bütün bunlar yapay zekanın altın çağına girdiğinin büyük bir kanıtı olarak karşımıza çıkıyor.

Referanslar: CNBC, Xentaurs